Bağlanma Stilleri

Bağlanma iki kişi arasında kurulan özel ve duygusal bir bağdır. Anne-baba ve onlarla kurulan bağlanma bebeklik döneminde duygusal gelişimin sağlıklı olmasındaki temeldir. Bebeklikte bağlanma, birincil bakım verenlere olumlu tepkilerin verilmesi, bu kişilere yönelme, arama, bağlanılan kişinin varlığının duyumsanmasına eş zamanlı olarak rahatlama duygusunun eşlik etmesi gibi duygu ve davranış örüntülerinin tümünü kapsamaktadır.

Güven bağı, annenin bebeğin ihtiyaçlarını algılaması ve doğru şekilde karşılaması ile oluşurken, annenin bu işaretleri görmemesi, görüp ilgisiz kalması ya da bu ihtiyaçlar karşısında tutarsız hareket etmesi güven bağının kurulmasına engel olur.

Bebeklikteki bağlanma stilleri çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan birçok psikopatolojide ve gelecekteki ilişkiler üzerinde etkilidir. Bağlanma teorisine göre üç temel bağlanma stili vardır. Bunlar; güvenli, kaygılı ve kaçıngan bağlanma olarak ifade edilir.

Güvenli Bağlanma

Güvenli bebek, annesi yanındayken kendisini güvenli bir ortamda algılar ve araştırmacı davranışlarda bulunur. Annesinden ayrıldığında üzülür, huzursuz olur ve ağlar ama anne geri geldiğinde rahatlar ve mutlu olur. Kendini tekrar güvende hisseder ve sakinleşerek oyun oynamaya devam eder.

Güvenli bağlanan kişiler, yakınlık konusunda rahattır, çoğunlukla sevecen ve sevgi doludur.  Hem kendilerine hem de diğerlerine yönelik olumlu algıları vardır. Empati becerileri gelişmiştir. Bu nedenle ilişkileri güvene dayalıdır ve istikrarlı bir şekilde ilişkilerini yürütebilirler. Sosyal ortamlarda kendilerini rahat ve güvende hissederler.

İlişkide çatışmaları rahat yönetirler, zihinsel açıdan esneklerdir, etkin iletişim kurarlar, oyun oynamazlar, yakınlık kurmakta rahatlardır, çabuk affederler ve partnerlerinin refahından sorumlu hissederler.

Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanma da bebekler, annesi yanındayken sürekli nerede olduğunu ve kolay ulaşılabilir olup olmadığını sürekli kontrol eder ve tetikte bekler. Anneden ayrıldığında aşırı üzülür, korku ve kaygı duyarlar. Anne döndüğünde ise zıt tepkiler verir ve kolay sakinleşmez. Anne döndüğü için hem rahatlamıştır hem de yoğun öfke duymaktadır.

Kaygılı kişiler, yakınlık ihtiyacındadır, kafaları çoğunlukla ilişkileriyle meşguldür ve partnerinin sevgisine karşılık verip vermeyeceği konusunda endişe duyma eğilimindedir. Partnerleri ile sürekli etkileşim içinde olur ve partneri tarafından sürekli ilgi görme arayışı içindedirler. Partnerlerinden ayrı kaldıklarında aşırı kaygı yaşarlar.

Kaçıngan Bağlanma

Kaçıngan bebek anneden ayrıldığında belirgin bir tepki vermez, anne döndüğünde de hareketsiz kalmaya devam eder, anneyi görmezden gelir ve aldırmadan oynamaya devam eder. Fakat aslında bebek sakin değildir, kalp atışları, gerginliklerini anında ifade eden bebekler kadar yükselir ve kortizol (stres hormonu) düzeyleri artar.

Kaçıngan kişiler yakınlığı özgürlüğün kaybedilmesiyle eş tutar ve sürekli asgari düzeyde tutma çabasındadırlar. Stresli ve zor durumlarda dışardan yardım gelmeyeceğini düşündükleri için kendilerine yetmeleri gerektiğine inanırlar. Fazla samimiyet ve yakınlık bu kişiler için rahatsızlık vericidir ve bu nedenle yakın ilişki kurmakta zorlanırlar.

Bağlanmayı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bebeklik döneminde ebeveynlerle ilk ilişki, annenin bebeğin ihtiyaçlarına karşı gösterdiği duyarlılık, bebeğin mizacı, annenin olumlu koşullar (evlilikte tatmin, stres ve depresyonun az olması, sosyal destek) içinde olması, ebeveyn olmayan bir bakıcıyla geçirilen zaman, genler ve yetişkinlikte ki romantik deneyimler yetişkinlikte ki bağlanma stilleri etkileyen faktörlerdir.

Bağlanma stilleri sabit ama esnektir. Zamanla kalıcı hale gelebilirken aynı zamanda değişebilir. Bağlanma araştırmaları sonucunda kişilerin güvenli biriyle ilişki yaşadığında daha güvenli olmaya eğilimleri olduğu ortaya çıkmıştır. Bağlanma stilinizin farkında olmak, neye ihtiyacınız olduğunu ve ne hissettiğinizi bilmek bunu değiştirme yolunda bir başlangıçtır. İlişkideyken partnerinizle etkin iletişim kurmak, ihtiyaçlarınızı ve hislerinizi fark edip bunları partnerlerle paylaşmak, tamamen kendin olmak, oyun oynamaktan kaçınmak ve çatışmaları güvenli şekilde çözmek önemlidir. Çatışma anında partnerinizin iyiliğini göz önünde bulundurmak, o anki soruna odaklanmak, çatışmayı genellemekten kaçınmak, dahil olmaya istekli olmak ve ihtiyaçları ve duyguları etkin bir şekilde ifade etmek çatışma çözen güvenli prensiplerdir.

Kaynakça

Levine, A., & Heller, R. (2010). Bağlanma: Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yollar. İstanbul: Aganta Kitap.

Soysal, A., Bodur, Ş., İşeri, E., & Şenol, S. (2005). Bebeklik Dönemindeki Bağlanma Sürecine Genel Bir Bakış. Klinik Psikiyatri, 8, 88-99.